16 Şubat 2012 Perşembe

Dünya Kupasının Ardından


Futbol güzel oyun, heyecanı bambaşka ve yıllardır kitleleri peşinden sürükler..sayı olarak da en çok gözün üzerinde olduğu organizasyon Dünya kupalarıdır. başlarken heyecan büyük, biterken yine bekle bakalım 4 sene daha tadında bir üzüntü. bu kez kazanan, kendi adlarına bir ilk olması açısından da ayrı bir önem arz eden İspanya. hak ettiklerini söylemek hiç yanlış olmaz. bir önceki yazıda muazzam bir jenerasyonun bir arada olduğuna dikkat çekmiştim ve o jenerasyon 2008 Avrupa Şampiyonası ardından 2010 Dünya Kupasında da zafere ulaşmayı başardı. oynadıkları oyuna futbolseverler saygı duyuyorlar ve seveni de çok İspanya'nın.

kupaya uzandıkları final maçı dahil eleme turlarında aldıkları 1-0'lık galibiyetler sadece ilginç bir istatistik detayı çünkü onlar aman gol yemeyeyim arada da bir tane atayım sıyrılayım gideyim peşinde değiller. topla oynamayı, topu koşturmayı çok seviyorlar ve tabi bunu iyi beceriyorlar. Finalde Hollanda bunu bozabilmek için taktik adı altında ekstra sert oynadı, Almanlara göre daha başarılı olduklarını söyleyebilirim. maçın içerisinde de kontra toplarda mutlak gol pozisyonlarına girdiler ama sahada hakim olan İspanya idi. belki 4 dk. kala Iniesta golü olmasa penaltılarda işin rengi her zaman değişik olur tezi devreye girebilirdi ancak işte buna bile imkan vermeden golü buldular. İspanya'nın bu oyununu kime kabul ettiremeyeceğini bilmiyorum ve onlar oyunu bu şekilde domine ederek kupaya uzandılar.

geriye dönüp beni bu turnuvada en çok etkileyenler üzerinden konuşursak, Dünya kupasının en iyi oyuncu ödülünün çok doğru birine gittiğini söyleyebilirim. Diego Forlan da en az İspanya kadar bu ödülü hak etti, takımı için çok önemli ve fark yaratan bir oyuncu. bir sonraki dünya kupasında olur mu olmaz mı bilinmez ama kariyerinin sonlarına doğru aldığı bu büyük ödül çok değerli. Forlan üzerinden ilintili olarak Uruguay'ın bitirdiği derece açısından önemli bir başarı elde ettiğini söylemek mümkün. 2002'de Türkiye'nin önünün açıklığına çok benzer (2.turda Asya takımı ardından çeyrek finalde Afrika takımı) bir gidişle bu sonucu almalarına rağmen başarı göz ardı edilemez. yine kendi çıtalarını sonuç olarak yukarı çeken Paraguay ve Gana da başarılı oldular bana göre. ilginç bir istatistik; herkesin en az bir kez yenildiği turnuvada Yeni Zelanda namağlup ünvanını elde etti. Almanlar Thomas Müller ve Mesut'u oldukça öne çıkardılar. Japonya'dan Honda, Slovakya'dan Vittek, Gana'dan Gyan Asamoah, Uruguay'dan Luis Suarez performanslarıyla parlayan isimler oldular.

Brezilya'da düzenlenecek 2014 dünya kupasına kadar futbola dair pek çok şeye şahit olmak mümkün. sonuçta ne diyoruz, zaman bu nasıl geçtiğini geriye dönüp bakınca anlıyorsunuz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder